Pazar günkü Vatan Gazetesi'nin ekinde Hakan Yıldırım röpörtajını okudunuz mu ? Okumadıysanız burdan okuyun lütfen. Beyefendi bana laf atmış. Bir kıyafetinin yakasını YSL 'in halter yaka bluzuyla benzerliğini konu etmiştim. Bana çok kızmış beyefendi. O kadar cahilmişim ki. Ev kadını bir blogçu bu işlerden ne anlarmış ki. Sayesinde pazar günüm neşe içinde geçti. Teşekkür ederim kendisine.
Halbuki ben kendisini severim ve çalışmalarını da hep beğenmişimdir. Sizlerden gelen anti Hakan Yıldırım yorumlarının çoğunuda yayınlamamışımdır. Doğru bulmamıştım çünkü. Hatta okuyucularımın çoğu ne denli ukala olduğunu söylesede ben Hakan Yıldırım'ı yine de kendimce sevmeye devam ettim. Ama bu demek değildir ki bazı soru işaretlerini sizlerle paylaşmayacağım. Nitekim YSL ile benzerliği son derece aşikardı.
Gelelim dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şeyle karşılaşmamış olmasına. Demek ki kendisi moda dünyasını internet aleminden takip etmiyor. Şayet takip etseydi dünyanın en büyük moda platformlarında 'Outfit look-alikes' başlıklı yüzlerce yazıyla karşılaşırdı. Bu başlık altında moda devlerinin benzer ya da kopya kıyafetlerini görebilirdi. Demek istediğim bu tarz esinlenme ya da kopya konularının patenti bana ait değil. Her zaman ilgi çekici bir konu olmuştur ve olmayada devam edecektir.
Üstelik bahsettiğim benzerlikte Hakaan'ın koleksiyonunun önceden görülmemiş olması bir şey ifade etmiyor. İşin dikkat çeken tarafı YSL defilesinin Hakaan defilesinden 5 ay önce gerçekleşmiş olması.
Ev kadınlığıma gelince. Beyefendi kendince bir sınıflandırma yapmış. Demek ki ev kadınıysam modayla işim olamaz ! Evimde oturup kocama ve çocuklarıma bakacağım o kadar. Ne haddime modayı sevmek ! Bir de utanmadan blog yazarı oluyorum ! Ev kadını da olabilirdim ama değilim. Dünyanın en büyük firmalarından birinin distribütörlüğünü yapıyorum. 15 sene önce kendisi Kuşum Aydın'ın çanta taşıyıcılığından bir marka olmayı başarmış ama ne yazık ki hayat görüşü bir arpa yol alamamış !
Beni hor görmesine rağmen ben yine de Hakan Yıldırım konulu olumlu ya da olumsuz haberler yapmaya devam edeceğim. Şu ana kadar blogumu hiçbir markaya ve isme alet etmedim. Blog yazarlığının ilkesi önce kendisi için sonrada başkaları için yazmaktır. Burda yalakalık, pohpohlamak yok. Ne düşünürsem ne söylemek istersem okuyucularımla paylaşmaya devam edeceğim. Blogumun en çok takip edilenler arasında olmasının sırrı bu olsa gerek.
Röportajı yapan Ayşe Aydın'a da ayrıca teşekkür ederim. Kimsenin şu ana kadar soramadığı soruları ve söylentileri cesurca masaya yatırmış. Röportaj yapacağı kişiler hakkında detaylı araştırma yapması da profesyonelliğinin kanıtı. Tüm ropörtajı okumak için TIKTIKTIK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder