20 Haziran 2011 Pazartesi

SORU YAĞMURUNA TUTULDUM :)

Sadık okuyucularımdan Elif son 1 haftadır benden tatil önerileri istiyor. En az 20 sorusuna büyük bir sabırla cevap veriyorum ve ama soruları bir türlü bitmiyor :) Bu sabahta bir başka soruyla karşılaşınca bunlardan bazılarını sizlerle de paylaşayım istedim.

TATİL ÖNCESİ HAZIRLIK : Herşeyden önce güzeeel bir kese. Sadece tatil için değil aslında her ay mutlaka yaptırmanızı tavsiye ederim. Hem ölü deriyi güzelce atıyorsunuz hem de gözenekleri açıyorsunuz ve cildinize mis gibi hava veriyorsunuz. Kese sayesinde güneşlenme sonrası yaşayabileceğiniz renk dalgalanmalarınıda engellemiş oluyorsunuz. Herkes sevmez ama ben yüz kesesi de yaptırmanızı tavsiye ederim. Kese dendimi Swiss Otel 'de Serap ın üstüne tanımam. Birde dermatoloğum Dr.Gönül Ergenekon 'a uğrarım. Cildimde sorun yok ama her ay düzenli bir bakıma girerim. Özellikle tatil öncesi uyguladığı destekleyici serumları çok iyiymiş..(Henüz denemedim)

GÜNEŞ YAĞI MARKAM : Güneşlenmeyi sevmem ve cildimi güneşten olabildiğince korurum. Şimdiye kadar yüksek koruyuculu bilinen tüm markaları kullanmışımdır. Ama en iyisi Bioderma. Doktorum öyle diyor. Bakalım haklımıymış :)

YAZ SAÇI BAKIMIM : Yllardır Kerastase 'dan başkasını kullanmam. Özellikle saçı boyalı ve havuza girecekler için boya koruyucu Kerastase yağ spreyini şiddetle öneririm. Seneler önce boya sonrası girdiğim bir havuzdan yeşil saçla çıkma gibi felaket ötesi bir tecrübem vardır. O yüzden bu konuya ayrı bir önem veririm.

YAZ MAKYAJIM : Ben zaten normalde makyajdan kaçınırım. Hele yazları hiç makyaj yapmam diyebilirim..Bir yere gideceksem en fazla rimel sürerim birde dudak parlatıcısı o kadar. Fondöten ve allığın yanına yaz ayları yaklaşmam bile. Ama genelde la Prairie ve Kanebo 'nun fondötenleri cildim için en ideal seçimler.



TÜRKİYE FAVORİ TATİL YERİM : Fethiye Hillside Beach Club. Erken rezervasyonu tavsiye ederim. 1 hafta önce gitmeye karar verip de yer bulabilmeniz neredeyse imkansız. Her daim doludur. Her sene 1 kere giderdik. Tabi A.Ö. (Ayçoşdan Önce) :) Ama ağustosda inşallah şeytanın bacağını kırıyoruz ve gidiyoruz :)

YURT DIŞI FAVORİ TATİL YERİM : Tüm Güney Fransa ve İtalya Amalfi Kıyıları. Bu 2 ülkeyide araba kiralayarak gezin derim. Biz her sene öyle yapardık. Minik bir bavulla atlarız uçağa ya Nice ya da Roma 'ya. Kiralarız bir araba. Ve hiçbir otel rezervasyonu yapmadan kafamıza göre gezeriz. Bu şekilde inanın çok pahalı bir otelde bile gelen müşteriyi kaçırmamak adına boş oda varsa hayallerinizin ötesinde bir indirimle karşılaşabilirsiniz. Portofino Hotel Splendido ve Monte Carlo Hotel de Paris 'de normal fiyattan %70 indirimle kaldık. Bunun için özellikle saat 17:00 sonrasını seçin. Bu saatten sonra oda boş kalacağına akıl almaz fiyata razı geliyorlar.



EN PAHALI TATİLİM : Balayımı ayrı tutarsam Cote d'Azur 'da ki Chateau de la Chevre d'Or. Yakın bir dostumuzun nikahı için gittik ve süit oda tutmak zorunda kaldık. Hem de 1 hafta. Tam bir gacırt deneyimi :) Değdi mi ? Evet her kuruşuna kadar. Eze köyünün güzelliği zaten sizi fazlasıyla sersem ediyor. O şuur kaybında pek anlamıyorsunuz yaşadığınız soygunu. Her şey döndükten sonra başlıyor :)



EN ROMANTİK TATİLİM : Balayım dışında en romantik tatilimi İtalya Positano ve Fransa Aix-en-Provence 'da yaşadım. Positano 'da kocam şair bense ressam oldum :) Aix-en-Provence 'da ise her ikimizde birer Cezanne 'nın yandan yemişiydik :) Daracık sokakları, minicik kafeleri, her adım başı şahane galerileri, semt pazarları, kıyıda köşede verilen klasik müzik konserleri, yörenin şarapları ile inanın süzme bir odun bile Cyrano de Bergerac olabilir :) Boğazına düşkünler içinde ideal bir gourmet adresidir. Positano 'ya gitme hikayemizde bir tuhaf. Marisa Tomei ve Robert Downey Jr. 'ın Only You filmini seyrettiğimizin haftasonu gittik. Ne yazık ki kaldığımız otelin adını hatırlamıyorum :( Ama Aix-en Provence için şiddetle Villa Gallici 'yi tavsiye ederim.



UNUTAMADIĞIM TATİLİM : Balayım ! Fransız Polinezyası 'nda 2 hafta unutulmaz bir tatil yaptık. Özellikle Bora Bora Adaları 'nı ayrı bir yere koyuyorum. 2001 senesinde Türkiye 'de henüz bilinen bir yer değildi.. Hatta hiç unutmam bizden sonra Alinur Velidedeoğlu şimdi adını hatırlamadığım Amerikalı eşiyle balayı için Bora Bora 'yı seçmişti. Türkler için Alinur Velidedeoğlu sayesinde popüler oldu. Tek kelimeyle cennetin yeryüzü şubesi. Varış Paris-Los Angeles-Moorea aktarmalı neredeyse 1 gün sürüyor. Sadece Bora Bora değil diğer adalar Moorea, Huahine, Raiatea ve Tahiti 'de de kaldık. Yeni evlenecek olan ve nereye gideceğine karar veremeyen okuyucum varsa hiç düşünmesin derim. Evet tuzlu bir seçim ama inanın her kuruşuna değer. Seçeceğiniz her otel lüks ve konforlu olacaktır. Özellikle denizin üstü bungolaw seçmenizi tavsiye ederim. Sabah sizi sandalla alıp kahvaltıya götürmeleri çok romantik. Hem de bungalowlarda yer şeffaf ve alttan geçen tüm balıkları seyredebiliyorsunuz. Offff anlatırken bile şu an gidesim geldi. Size bir anımıda anlatayım. Hala esrarengiz havasını koruyan bir deneyim çünkü. Gittiğimizin 2. günüydü. Haziran yağmurları başlamıştı. Ama bildiğimiz yağmurlardan farklı. Muson yağmurları tadında yağdımı her yeri sis kaplayan müthiş egzotik bir yağış türü :) Sabah kahvaltıya gittik. Kahvaltı sonrası ikimizide bir uyuşuluk bir miskinlik kapladı. Hadi gidip güzellik uykusu yapalım dedik. Uyuduk. Uyandık hadi yemeğe gidelim dedik. Öğle yemeği diye yine sabah kahvaltısıyla karşılaştık. Evet o anladığınızdan ! Tam 24 saat uyumuşuz :) Jet lag genelde gidişte değil dönüşte yaşanır. Ve biz bu işin sırrını 10 sene oldu hala çözemedik. Nasıl olduda ikimiz 1 günü kaybedecek kadar uyuyabildik ! Hala cevabı bulamadık :)

Bir tane daha..Hani her yerde muhakkak bir Türkle karşılaşırsın derler ya..Yok burda imkanı yok bir Türk görmeyiz dedik. Ne de olsa henüz favori balayı adres listesine düşmemişti. Birgün baktık karşıdan şortlu, atletli, beyaz soket çoraplı ve çantasını sıkı sıkı tutan bir tip geliyor. Kocam a-ha işte bu bir Türk dedi. İhtimal vermedim ama daha sonra tanıştık. Evet bir Türk. Hem de Arjantin 'de ayakkabı dükkanı olan bir Türk. O sıkı sıkı tuttuğu çantayı da çaldırdı ! :) Vardır böyle içi para dolu çantayı sıkı sıkı tutma gibi tuhaf huyumuz. Ben anlamışsam hırsızdan kaçarmı ayol :) Yaaa işte böyle balayı maceralarımızda var. İyi oldu sizle paylaşırken yine üstünden geçmek :)

Şimdilik bu kadar..Varsa sorunuz büyük bir keyifle yardım ederim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder